Mescitlerini ancak Allaha ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allahtan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.(Tevbe; 9-18) Şehrin, yaşamın, medeniyetin, İslam toplumlarında hayatın merkezi… Sığınak, medeniyet, ilim, arınma, tevekkül, sevgi, birliktelik ve kardeşliktir cami… Farklı dil, ırk, yaş ve sosyal gruptan Müslümanı tek bir çatı altında buluşturan ve kardeş yapandır… Ve yokluğu hissedilendir; çünkü İslam toplumlarını ayakta tutandır.

Şefkat Yolu Derneğinin cami ve mescit imarı projesi ile kabile farklılıkları, siyasi çatışmalar, yoksulluk ve benzeri toplumsal nedenlerle ayrı düşen kardeşlerimiz bir araya geliyor. Camiler ile birlikte inşa edilen medreseler ise bölgenin eğitimine katkıda bulunuyor. Cami, misyonerlik çalışmaları karşısında kardeşlerimizin dinlerini koruyabilmelerine destek oluyor, bölge Müslümanlarına güven veriyor. Şefkat Yolu Derneğine cami imarı için bağışta bulunan hayırseverlerin bu güzel davranışları sadaka-i cariye olarak tabir edilen ve kişinin ölümü ardından da amel defterinin açık kalmasını sağlayan bir ibadettir. Siz de bir cami yaptırabilir veya dilediğiniz ölçüde katkıda bulunabilirsiniz.

İslam bir şefkat ve rahmet toplumu kurar. O toplumun insanları inançla, sevgi ile kardeş olurlar. Kurban o kardeşliği dokuyan örgülerdendir. Zekat öyle… Sadaka da öyle… Komşusu aç iken tok yatanlara kınama vardır o toplumda. O toplumda, bir garibin yüreğine batan diken, bin yürekte hissedilir. Sanki tek bir vücuttur islam toplumu, zengini, fakiri, siyahı, beyazı, genci, yaşlısı, kadını, erkeği ilie. Dünyanın dört bir yanına kurban sevincini taşıyan Şefkat Yolu Derneği, Afrika’dan Asya’ya, Balkanlar’dan Orta Doğu’ya gönül köprüleri kurarak kurban coşkusunu paylaşıyor. “Kardeşliğe Can Kurban” sloganıyla yürütülen kampanya kapsamında, Türkiye başta olmak üzere 26 Ülke ve bölgede ihtiyaç sahibi ailelere kurban eti ulaştırıldı. Kapı kapı dolaşarak kurban etlerinin dağıtımında görev alan gönüllüler, kurbanın sıcak iklimini gittikleri yerlere taşıyarak kurdukları gönül köprüleriyle, ihtiyaç sahiplerini sevindirdi.
Derneğimiz istediğiniz ülkelerde Adak, şükür ve akika kurbanlarınızı da İslami usullere göre kesip ve ihtiyaç sahiplerine büyük bir hassasiyet ile ulaştırmaktadır. Haydi Şefkat edelim, bir kurban da biz keselim.

“Su” ol hayat ver Afrika’ya “Her şeye sudan hayat verdik” (Enbiyâ,30) Hiç gitmediğimiz, yaşam şartlarını bilip de bilmezlikten geldiğimiz bir kıtanın sorunu bizi ne kadar ilgilendirir ki? Toprağın kuruduğu, çöl ikliminin kavurduğu, dudakların susuzluktan çatladığı, bir yudum sudan mahrum milyonların yaşamaya çalıştığı Afrika… Bizler evlerimizde çeşmelerimizi açıp kana kana su içerken, daha sağlıklı olsun diye de dışarıdan su alırken onlar, su kaynaklarının kısıtlı olması nedeniyle uzak bölgelerden su için her gün 3-4 km yol kat etmek zorundalar ve getirebildikleri ise birkaç litre bulanık ve hastalık saçan bir gölet suyu, ya da boş bir kap. Su, feyiz, bereket, temizlik, ölümsüzlük sembolüdür ve şifa membaıdır. Şeffaflığı can gibidir. Bulanıklığı, Hakk’ın kahır ve celâlini; saflığı ve berraklığı, lütuf ve cemalini hatırlatır; görünüşü ve tadı, tenlere gıda; şırıltısı ve sesi, ruhlara safadır. Biz Şefkat Yolu Derneği olarak bu rahmet ve bereketi Afrika’ya taşımalıyız diyerek çıktık yola. Çünkü bizler Osmanlı’nın torunlarıyız. Osmanlı’nın Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yaygınlaştırdığı “çeşme kültürünü” bugün su kuyuları adı altında Afrika’da yaşatmalı, yüz binlerce gönlü serinletmeliyiz. Şefkat Yolu Derneği hayırseverlerimiz destekleri ile sondaj kamyonu alarak Senegal’e göndermiş ve bölge halkının su ile imtihanında Türkiye’deki kardeşlerinin onların yanında olduğunu hissettirmiştir. Dernek temsilcilerimiz bir bölgede su kuyusu açmadan önce ilk olarak o bölgede keşif yapmakta ve en çok ihtiyaç duyulan bölgeyi belirlemektedir. Ardından bölgedeki yetkili makamlarla görüşmeler yapılıp gerekli izinler temin edildikten sonra kuyu ile ilgili fizibilite çalışmaları başlatılmaktadır. Derneğimiz, genellikle Afrika’nın kırsal kesimlerinde, suyun olmadığı veya sağlıksız suyun bulunduğu bölgelerde su kuyuları açmaktadır. Bir su kuyusu açıldıktan sonra çıkan su, bütün sağlık taramalarından geçirilip halkın kullanımına sunulmaktadır. İnsanların sağlıklı su kaynaklarına ulaşmasını sağlayan su kuyusu projeleri, Afrika’da yaygın olarak görülen hastalıkların da önüne geçmeyi hedeflemektedir. Bu bağlamda hayırseverlerimizin desteği ile Kamerun, Gana, Sierra Leone ve Senegal’de onlarca su kuyusu açılmış ve açılmaya da devam etmektedir. Afrika’ya herkesin gitme, orada bir kuyu açtırma imkânı olmayabilir. Ancak derneğimiz aracılığı ile bir annenin çocuğuna içireceği suyun, kuyu başında birbirlerini ıslatan çocukların neşesine ortak olma, her su dolduruşlarında, şöyle okkalı bir “Allah razı olsun!” diyen köylülerin dudaklarından dökülen dualarına mazhar olma imkânınız var. Su kuyusu açtıran yardımseverler proje bitiminde kendi isimlerini veya cemiyetinin ismini özel olarak su kuyusunun üstüne yazdırabilmektedirler. Böylece her hayırseverin kendine ait bir su kuyusu olmaktadır. Böylesine güzel bir hayır, yaptıranın amel defterini kıyamete kadar hep açık tutacaktır inşallah. Hararetimizin arttığı sıcak bir yaz günü, soğuk bir bardak suyu ağzımıza götürdüğümüzde duyduğunuz memnuniyete, o suyu bulamayanların hissiyatını da eklersek, bir bardak suyun ne anlama geldiğini farketmiş oluruz. Hakk katında aziz olabilmek için, hayır sahibi insanlarımızı, Afrika’ya su olup hayat vermeye davet ediyoruz.

Derneğimiz, hitap ettiği ülkelerde vuku bulan tabii afetler başta olmak üzere tüm mağduriyet durumlarında konteynerlerle Türkiye’den o ülkelere insani yardımlar ulaştırmakta ve bu yardımların, ülke temsilcileri aracılığı ile yardıma muhtaç kimselere dağıtılmasını sağlamaktadır. Bu yardımlar içerisinde, erzak, giyim, kitap, kırtasiye ve yakacak yardımları başta gelmektedir. Ayrıca dernek organize olup tüm bu kalemlerde, Türkiye’de muhtaç insanlara uzun yıllar yardım eli uzatmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında ihtiyaç sahibi ailelere düzenli olarak gıda yardımı yapan derneğimiz, bu yardımları siz Şefkat gönüllülerinin desteği ile gerçekleştirmektedir.

Bizi biz yapan giydiğimizden giydirmek, yediğimizden yedirmek düsturuyla hareket eden derneğimiz; kimsesizin mutluluğuna şahit olmak ve üşüyen ayaklarda bir bot, sırtında bir mont, bir yetimin yüzünde tebessüm, yokluktan bükülmüş bir babanın sırtında yeni bir elbise olmak için çalışmaktadır.

Şefkat Yolu Derneği yaptığı yardım organizasyonlarında ihtiyaç sahiplerinin, yetimlerin, kimsesizlerin, düşkünlerin giyim ihtiyaçlarını gidermeye Türkiye ve diğer ülkelerdeki muhtaçların yüzünü güldürmeye çalışmaktadır.

Derneğimiz, kurmuş olduğu Şefkat Yayıncılık Kültür Sanat Eğitim Hizmetleri şirketi aracılığı ile Şefkat Dergisi adında üç aylık bir dergi çıkartmaktadır. Yine Kazakistan’daki partner kuruluşu olan Kazakistan 2030 Kazak Türk Gençleri Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla Hikmet Yayınevi ihdas edilerek Rahmet Samalı ve İman Dergileri çıkartılmakta,  Kırgızistan’da ise Gençliğe Yardım Vakfı aracılığıyla Başak Yayınevi ihdas edilerek Ak Başat dergisi çıkartılmaktadır.

Ayrıca derneğimiz, hitap ettiği ülkelerin diline tercüme ettirdiği kitapların, gerek Türkiye’de gerekse o ülkelerde basım ve dağıtımını sağlamaktadır. Bu kitaplar, derneğin hizmet verdiği ülkelerde büyük rağbet görmektedir. Özellikle dini eserlerin söz konusu ülkelerde bir hayli zayıf olması, bu tur yayınlara alakayı daha da arttırmaktadır.